2 Nisan 2010 Cuma

Farkında mısın?

Bir dokunup bin ah işitiyoruz. Herkes dertli. Herkes bir isyan içerisinde. Bilmiyorlar kime ve neye karşı isyan ettiklerini. Ana haber bültenlerinden yayımlanan, muhabirin uzattığı mikrofona "açız!" diye haykıran insanlar bilmiyorlar ne kadar "aciz" olduklarını... Evet, belki ülkede bir takım işler rayında gitmiyor olabilir, evet Avrupa ile kıyaslandığımızda fakir bir ülke olabiliriz, evet ülkemizde sosyal güvence sistemleri zayıf ve yetersiz olabilir...

Kime dokunsak bin ah işitiyoruz... Herkes dertli. Ama bilmiyor asıl derdi kendine dert edinmediğini.. Kendini eğer kıyaslarsan ehl-i dünya ülkeleri ile (Avrupa, Amerika, Rusya...) tabiki ben fakirim der zengin olmanın peşine düşersin... Para kazanmak için harcarsın sağlını sonra sağlığını kazanmak için kazandığını harcarsın... Oysa ki bir de Afrika ülkeleri ile bir teraziye koysak kendimizi... Olur mu öyle şey onlarla kıyaslanacak kadar alçalmadık diyeceksiniz, değil mi?

İnsanlık açısından kimseyi kimse ile kıyaslayamam lakin sahip oldukları imkanlar bakımında son derece fakirler o insanlar... Ve biz onların yanında birer kral gibi yaşıyoruz. Kuru ekmeği bulduğunda sevinen insanlar yanında her gün milyonlarca ekmeği çöpe atan biz... Ne acı bir tablo değil mi? Nimetler içerisinde yüzdüğümüzün... Farkında mısın?

Sever misin?

Mart ayı da geride kaldı. Artık nisan yağmurlarında ıslanma vakti. Kış bitti. Çok şükür bir kez daha yazın kapısındayız. Meyveler arasında elbetteki kıyas olmaz lakin bir başka güzeldir yaz meyveleri benim kanaatimce... Kış beyazlığıyla dünyanın tüm pisliklerini örtse de yazın o rengarenk oluşu, benim gönlümü yaza çelmiştir hep. Yazları daha çok tanır insan kendini. Dünya meşgalesinden uzaklaşabilmek için kısa süreli bir fırsattır yaz. Sene içinde yalnız yazın eğlenmek için bol bol zaman bulur insan. Yaz bu yüzden kıymetlidir işte... Şimdi söyle bakalım, yazın en çok neyi seversin? Ve dahi yazı sever misin?

Yazar mısın?

Not Düştüm Karanlığa isimli blogumuz yayına başlayalı henüz bir hafta dahi olmadı fakat ben 7. sorumu soruyorum. 7. sorumu sormama rağmen sorularıma cevap alamıyorum. 2 şık var. Ya yazdıklarım (sorduklarım) yorumlanmaya (cevaplanmaya) değer şeyler değil ya da blog henüz yeni olduğu için yorum yok. Üzülüyorum. Belki ağlayabilirim. Tebessüm edebilmem için n'olur jiç olmazsa 1 yorum yazar mısın?

Benim için Gol Atar mısın?

Yarın Fenerbahçe'min ezeli rakibimiz Galatasaray'la maçı var. Bu maçı Fener'in kazanmasını her şeyden çok istiyorum. Yarın saatler 19:00'ı gösterdiğinde maç başlayacak, yedi dakika geçecek aradan, Alex, Arda'ya nefis bir çalım atacak, kaldıracak kafayı, dakikalar 19:07'yi gösterecek, çakacak topu 90'a! Pek sevdiğim kıymetli Alex, benim için gol atar mısın? Şöyle bir kaç tane... Dokunduğum Renk, sarı lacivert!

Düşünüyor musun?

Farkındayım aşırı sinir bir kişiliğe sahibim. Ama ne yaparsın dokunduğum renklerin RGB kodu dahi yokken nasıl anlatabilirim derdimi? Akşamları diyorum, sofra kurulup ahali sofrada toplandığında, annenin en sevmediğin yemeği yapması üzerine bastığın feryat figan sonrası, kuru ekmeği bulduğunda bayram edip yüzünde güller açan çocukları hiç düşünüyor musun? Doyduğunda tabağında kalanların kaçınılmaz sonu çöptür, bunu biliyorsun. Sen sana gelen nimeti geri çeviriyorken, çöplerde nimet arayanları hiç düşünmüyor musun? Tüm organların çalışır vaziyetteyken, tüm uzuvların yerli yerindeyken kaldırım kenarına oturup el açmış sakat çocuğu gördüğünde adımların hızlanıyor mu? Bir an önce uzaklaşmak için, yoksa durup o çocuğu düşünüyor musun?

Okuyor musun?

Biraz sinirlerin bozulacak ama bir sorum olacak. Okuyor musun? Neyi diye soruyorsun değil mi? Hemen söyleyeyim her gün senin için basılan onlarca gazeteden hiç olmazsa birini, rafları dolduran yüzlerce kitaptan en azından birini, okunsun diye yazılan binlerce blogdan en azından birini, gittikçe kalınlaşan ve yine senin için basılan onbinlerce dergiden en azından birini... Okuyor musun? Neyi?

Ne Önemi Var?

Bizim Karanlık, Güneş olmuş da blog açmış. Ne önemi var? Benim adım Ayça'ymış, dokunduğum renkleri yazacakmışım buraya. Ne önemi var? Dünya değişiyormuş, bununla birlikte Türkiye'de değişiyormuş. Ne önemi var?

Çok soru soruyormuşum, gıcık ediyormuşum, kimse beni sevmiyormuş. Ne önemi var. Ben şarkımı söylerken isteyenler sesi açıyormuş, isteyenler kısıp bunu da yok sayıyormuş. Dedim ya ne önemi var?